9 Mayıs 2012 Çarşamba

'TÜRK GULETİ ' GERÇEKTEN TÜRK GULETİ MİDİR ?

                    Türk guleti gerçekten Türk'ün guleti midir ? Yoksa bir iki oynama ile Türkleştirilmiş midir?
Bunlarla alakalı akamedik ve tarihi çalışmalar yapan üniversite hocalarımız , Türk guletinin 1900 yıllar ve öncesinde yunanlılardan bize geçtiğini ve kelimenin fransızca kökenli olduğunu tespit ettiler.
Daha ayrıntılı bilgilendirme için ;


                                                   adresinden yeterli bilgiyi alabilirsiniz.Haaa bu arada gerçek bigileri edinmek için sadece vikipedia 'ya bakmak haksızlık olur , çünkü bu tarz konularda hocalarımız birçok araştırma yapmıştır, haksızlık etmiş olmayalım.
İlginize...






LAMBORGINI YAT YAPARSA



Bazı Yat expectorlerinin de eleştiride bulunduğu yaz aylar önce piyasaya sunuldu.Lamborgini'nin araba tasarımında kullandığı hava (akışkan) sürkilasyon tasarımı yat da kendini gösteriyor.550 Hp( beygir gücü) motor gücüne sahip bu yat normal seyirde 15-20 knot , yüksek hızlarda 30 knot ı bulabiliyor.
ilginize sunuyoruz.






http://www.zercustoms.com/news/Fenice-Lamborghini-Yacht.html

10 Nisan 2012 Salı

GEMİ MÜHENDİSLERİ GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLDİR


Tersanelerde olan kazalar, basının duruşu ve tutuklamalar üzerine…

Suçları kesinleşmemiş insanların, akşam haberlerinde geçecek yirmi saniyelik bir haber uğruna haftalarca cezaevinde tutulması, bizim için kabul edilebilir bir durum değildir!

Bizler gemi sanayinde çalışan gemi mühendisleriyiz. Bu sektörün omurgasıyız...emekçisiyiz. Tüm dünyada ağır sanayi olmasına rağmen, ülkemizde bir türlü ağır sanayi kapsamında kabul göremeyen gemi sanayi, ülkemize en fazla katma değer sağlayan sektörlerden biridir. 2008 küresel krizine kadar pazar şartları sebebiyle yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyüme, maalesef pek çok kez canımızı yakmış, ocaklarımıza ateş düşürmüştür. Yaşanan her olaydan sonra yeni tedbirler alınmış olsa da, tersanelerin basın ile yeterli ilişki kurmamaları sebebiyle bu alanda kaydedilen gelişmeler kamuoyuna anlatılamamıştır. Bugün tersaneler artık eski tersaneler değildir. Ancak bu yapılması gereken iyileştirmelerin bittiği anlamına gelmemektedir. Tersanelerde iş güvenliği açısından geliştirilmesi gereken noktalar mevcuttur. Yönetim dahil çalışanların iş güvenliği konusunda bilinçlendirilmesi ve iş güvenliği kültürünün özümsenmesini sağlayacak eğitimler artarak devam etmelidir. Denetleme ve raporlama mekanizmalarında sektörü ve dünyadaki uygulamaları bilen Gemi Mühendisleri Odası'nın bu konularda aktif rol üstlenmesinin oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz.

Geçtiğimiz hafta bir tersanede yaşanan kaza sonucu maalesef iki canımızı daha kaybettik. Acımız...üzüntümüz büyüktür. Lakin yaşanan her kaza sonrası görsel ve yazılı medyada izlediğimiz ve bizi hayrete düşüren, pek çoğunun da gerçeklerle ilgisi olmayan açıklamalarla yaratılan kamuoyu vicdanı; biz çalışanların tutuklanmasıyla rahatlatılmaya çalışılmaktadır. Henüz herhangi bir teknik rapor bile yayınlanmamışken, kaçma şüphesi olmamasına ve (deliller kaza sonrası hemen toplandığı için) karartılacak delil kalmamasına rağmen, sırf yazılı ve görsel basında tutuklamalardan bahsedilsin diye, özgürlüklerimizin elimizden alınarak,  tutuklu olarak yargılanmamıza hüküm verilmesini artık kabul etmiyoruz! Bizler bu olaylarda günah keçisi değiliz...olamayız. Pek çoğumuz, daha geçen hafta kaybettiğimiz mesai arkadaşlarımızla aynı ortamlarda çalışıyoruz... Aynı riskler altındayız. Kazanın meydana geldiği tersane, sırf kendi kadrosu ile çalışan ve bu konularda sektörde öncü olabilecek bir tersanedir. Ancak biz tartışmanın bu boyutunda değiliz. Yargılanmama gibi bir talebimiz de yok...olamaz da! Yargılamalar yapılsın...gerçekler ortaya çıkartılsın...varsa sorumlular cezalandırılsın...isteğimiz budur. Ancak bu yapılırken suçları kesinleşmemiş insanların akşam haberlerinde geçecek yirmi saniyelik bir haber uğruna haftalarca cezaevinde tutulması, en azından bizim için kabul edilebilir bir durum değildir. Bu sektörde çalışan bizler, ülkemizin en güzide üniversitelerinin en zor mühendislik dallarından birinden mezun olmuş mühendisleriz. Özgürlüklerimizin kısıtlanması bu kadar temelsiz bir sebebe dayanmamalıdır...protestomuz, itirazımız bunadır!

Bu amaçla twitter üzerinden #gemimuhendisigunahkecisidegildir (hashtag'ini) sloganını kullanarak, bizimle ilgili yaratılmış olan yanlış medya algısını değiştirmek için mücadele etmeye karar verdik. Ve bu sebeple ilk tepkimizi pazar günü ortaya koyduk. Tutukluluğa itiraz başvuru öncesinde, pazar gününden daha kapsamlı bir tepki planlıyoruz. Amacımız; halen tutuklu bulunan ve eğer itiraz kabul edilmezse, belki de haftalarca tutuklu kalacak olan biri mühendis iki arkadaşımızın özgürlüklerine kavuşarak tutuksuz olarak yargılanmalarını sağlamak amacıyla bir kamuoyu oluşturmaktır.
Tamamen insani sebeplerle başlattığımız bu mücadelemize sizlerinde katkısını rica ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için gelin bize destek olun.

ı




15 Şubat 2012 Çarşamba

Tasarruflu Gemi Dönemi

     Bir yerlerde tasarruflu gemiler üretilmeye başlıyor.Günümüzde sanayi ve taşımacılığın en büyük sıkıntılarından biri de yakıt ve enerji tasarrufu...Bu nedenle yapılan çalışmalarda meyvelerini vermeye başladı.Ama nedense bu tarz şeyler hep sınırlarımızın dışında oluyor.Avrupa bu konuda çok ileri bir durumdayken , teknoloji ve mühendislik bizi nasıl oldu da atladı ve çine, koreye ulaştı.Yoksa eksiklik bizde mi , üniversitelerimizde enstitülerimizde yada Arge kuruluşlarında mı ??
    Bir profesörümüz, Çin'in yaptığı %14 enerji tasarruflu gemi haberinin altına ''Bu bir buluş değil daha önce bilinen birşeydi.'' diye yorum yazmış.Ne kadar içler acısı ki daha önce malumatı olunan bir mühensilik yapısnın varlığını haber veriyor.Ah be hocam madem biliyordunuz da niye yapmadınız ?? diye sorar öğreenileriniz size.Peki bunun hesabını nasıl vereceksiniz.Gemi inşaatı sektörümüz bu kadar içler acısıyken siz bunun hesabını bırakın öğrencilerinize , işsiz kalmış binlerce personele nasıl verecksiniz??




   Sözümüz sadece bu hocamıza değil. devlerin para akıttığı fakat öğretim görevliliğini sadece öğretmenlik zanneden tüm hocalarımıza söylüyoruz.Artık yapın birşeyler, uğraşın ,didinin...Daha fazla sektörümüzü bu durumda görmek istemiyoruz.



Ucuz Sektör Ucuz Gemi

    Artık daha ucuza gemi yaptırabiliyorsunuz.Yakıt tasarrufu , çin ve kore nin sipariş yarışıyla beraber 100 milyon $$ lık gemiler 45-50 milyon $$ olmuş.Geden Lines geçen sene 42 milyon $$ sattığı geminin benzerini bu sene 30 milyon $$ a satmış.Belki doların yükselmeside buna etken ama şu gerçek de var piyasa rekabet edilemeyecek kadar zor. Açıkçası yüksek kalitede üretilen gemilerimizin çin yapımı oyunaklar kadar ucuza gitmesine benim de gönlüm elvermez.
    Gemi mühendisleri gününde Oral Erdoğan ve Osman Kaya Turan hocamın dedikleri gibi tanker kuru yük vs. şeyler artık bizi kurtarmıyor ve at gözlüklerini çıkartma zamanı.Neden Türkiye daha nitelikli özel gemiler yapmuyor ki ??? İşte bu nokta da GMO ve sayın Osman Kolay'ın bir atılımı var. Bu atılımın adı PETROL PLATFORMU .... Evet Türkiye ihracatı ve sanayisinin geleceği için artık yeni arayışlar içinde olmalı ve kurumlar satın alma , brokerlik ve Arge departmanlarını geliştirmeli ,büyütmeli....
    Umarız Gisbir ve GMO şu platform işinde alınnlarının akıyla dönerler Brezilya'dan...
Durumun ciddiyetini daha iyi anlamak adına olayda daha uzamn bi hocamın yazılarını okumanızı tavsiye ederim.Osamn Kaya Turan hocam ın blogunda herşey daha ayrıntılı ve somut aktarılmış...Vira bismillah diyelim...




http://osmankayaturan.blogspot.com/

14 Şubat 2012 Salı

TCG Muavenet (DM-357)

       


                TCG Muavenet (DM-357), ABD Deniz Kuvvetleri'nden Türk Deniz Kuvvetleri'ne devredilen Robert H. Smith sınıfı (Allen M. Sumner sınıfı muhribinden tadil edilen mayın döşeme muhripleri) USS Gwin (DM-33).

          1942 yılında inşa edilmiş ve 1972'de Türkiye'ye verilmiş ve Muavenet olarak adlandırılmıştır. Muavenet muhribi aynı adı taşıyan üçüncü gemidir. İlki I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'ya yaptırılır. İkincisi ise II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere'de inşa edilir. İkincisi 1960 yılında hurdaya ayrılan geminin adı 15 Ağustos 1971'de ABD'den alınan USS Gwin (DD-33) muhribine verilmiştir. 1974'te Kıbrıs Harekâtı'na katılmıştır.
Ege Denizi'nde gerçekleştirilen NATO Kararlılık Gösterisi-92 Tatbikatı sırasında 1 Ekim 1992'de USS Saratoga (CV-60) uçak gemisinden atılan Sea Sparrow füzesi tarafından vurulmuştur.
           Bu olayda gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcı Subayı Teğmen Alper Tunga Akan, Tesis Astsubayı Serkan Haktepe, İkmal Çavuşu Mustafa Kılıç ve Er Recep Atak şehit oldu ve 22 asker de yaralandı. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger haberi Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'e "Geminizi batırdık özür dileriz" diye iletti. ABD bu olayın kaza olduğunu açıkladı. Ancak kaza açıklaması "Saratoga mürettebatının iki atışının da tam isabet kaydetmesi; "Sea Sparrow" füzelerinin ateşlenebilmesi için 6 ayrı karara ihtiyaç olması, ayrıca bu işlemlerin ayrı ayrı odalarda bulunan personel tarafından yapılmakta olması" nedeniyle füzelerin peşpeşe kazayla ateşlenmesi kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadı ve olayın kasten yapıldığı düşünüldü [kaynak belirtilmeli]. Bu elim olaydan sonra ABD Türkiye'ye 8 adet Knox sınıfı fırkateyn sattı. Muavenet için Türkiye'ye tazminat ödendi.





Soğuk Denizler Isınıyor


                 


                SeaNews Turkey'de yer alan habere göre, Rusya Genelkurmay Başkanı, ABD'yi uyardı: "AEGIS füzesavar sistemi taşıyan gemiler Karadeniz'e veya Barents Denizi'ne girerse, önlem alırız".
                Rusya Federasyonu Genel Kurmay Başkanı Nikolai Makarov, Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eğer AEGIS sistemi ile donatılmış bir savaş gemisini, örneğin Barents Denizi veya Karadeniz'de görürsek, devlet silahlanma programımızın çerçevesinde özel önlemler alacağız" dedi.
                    Makarov, ekonomiye gelecek ilave yük nedeniyle bunu yapmayı aslında istemediklerini belirtti.
"Füze Kalkanı bizim için de tehdit"
                     Makarov, ABD önderliğinde Avrupaya yerleştirilen ve ABD tarafından İran'ın muhtemel füze tehdidine  karşı yerleştirildiği açıklanan füze kalkanı sisteminin Rusya için de tehdit oluşturduğunu belirtti.
                     2018 yılında tüm Rusya topraklarının stratejik füzeleri düşürebilecek bu yeni nesil AEGIS sistemi füzelerin menzili içerisinde olacağını belirten Makarov, ülkesinin uzun müddet NATO füze savunma sistemlerinin sınırlarına yakın konumlandırılmasına karşı çıktığını ve NATO'dan bu sistemlerin Rusya'yı hedef almıyacağına dair hukuksal bağlayıcılığı olan garanti istediklerini hatrırlattı.

http://www.denizhaber.com